Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Öngören | T. | Erkek | İleriyi düşünerek, göz önünde tutarak davranan. |
Öngü | T. | Erkek | 1. İlk, önce, önceki. 2. Direnme, inat. |
Öngün | T. | Erkek | 1. Evvelki gün, bir önceki gün. 2. Ses, gürültü. |
Öngüt | T. | Erkek | 1. Saklanarak yanaşma, izinden yürüme. 2. Hücum etmek için elverişli yer. |
Öniz | T. | Kız/Erkek | Daha önce iz bırakmış olan, ünlü. |
Önkal | T. | Erkek | "Önde ol, ileride ol" anlamında kullanılan bir ad. |
Önol | T. | Erkek | "Başta gel, önde ol" anlamında kullanılan bir ad. |
Önsal | T. | Erkek | "Önde ol, ileride ol" anlamında kullanılan bir ad. |
Önsav | T. | Erkek | Başta gelen düşünce. |
Önsel | T. | Erkek | Hiçbir denemeye dayanmayan, yalnız akıl yoluyla yapılan. |
Önsoy | T. | Erkek | Tanınan, önde gelen soydan olan kimse. |
Öntaş | T. | Erkek | Güçlü, lider olan kimse. |
Önür | T. | Erkek | 1. Kendinden önceki, eski. 2. Öne geçen, ileriye giden. |
Ören | T. | Kız/Erkek | 1. Eski yapı veya kent kalıntısı. 2. Şehir, kent. 3. Köy. 4. Bitek ova. 5. Ormanlık yer |
Örenel | T. | Erkek | Eliyle bir şeyler ören kimse. |
Örge | T. | Kız | 1. Yükselen, yukarı çıkan. 2. Yukarı, üst. 3. Herhangi bir yapıttaki süsleyici öge. |