Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Olgaç | T. | Erkek | Olgun, yetişkin, iyi gelişmiş. |
Olgun | T. | Kız/Erkek | Bilgi, görgü ve hoşgörüsü gelişmiş kimse. |
Olgunay | T. | Erkek | Dolunay. |
Olguner | T. | Erkek | Yetişmiş, iyi gelişmiş kimse. |
Olgunsoy | T. | Erkek | Olgun, yetişmiş bir soydan gelen kimse. |
Olgunsu | T. | Erkek | İnsana ölümsüzlük verdiğine inanılan hayat suyu. |
Olkıvanç | T. | Erkek | "Kıvanç duyacağın işler yap" anlamında kullanılan bir ad. |
Olpak | T. | Erkek | "Her zaman temiz, dürüst bir insan ol" anlamında kullanılan bir ad. |
Olsan | T. | Erkek | "Adın duyulsun, ünlü ol" anlamında kullanılan bir ad. |
Oluk | T. | Erkek | 1. Olgun, olgunlaşmış. 2. Irmak. 3. Çay ve dereden küçük akarsu. |
Oluş | T. | Kız/Erkek | Oluşma, meydana gelme, varlık kazanma. |
Omaca | T. | Erkek | 1. Bel kemiği. 2. Topuk kemiği. |
Omaç | T. | Erkek | Hedef, amaç, gaye. |
Omay | T. | Erkek | 1. Seçkin, seçilmiş. 2. Özet, öz. |
Omur | T. | Erkek | Omurgayı oluşturan kemiklerin ortak adı. |
Omurca | T. | Erkek | Küçük omur. |