| Dikboğa |
T. |
Erkek |
Sert ve aksi kimse.
|
| Dikçam |
T. |
Erkek |
Çam gibi uzun olan kimse.
|
| Dikdal |
T. |
Erkek |
Sert ve aksi kimse.
|
| Dikeç |
T. |
Erkek |
1. Dikey. 2. Bağ çubuğu dikmek için delik açmaya yarayan demir.
|
| Dikel |
T. |
Erkek |
Aksi, ters kimse.
|
| Diken |
T. |
Erkek |
Kimi bitkilerin dal, yaprak, meyve kabuğu gibi bölümlerinde ve kimi hayvanların derisinde bulunan sert, sivri çıkıntı.
|
| Diker |
T. |
Erkek |
Aksi, ters kimse
|
| Dikey |
T. |
Erkek |
Dik olarak.
|
| Dikmen |
T. |
Kız/Erkek |
1. Koni biçiminde sivri tepe. 2. Dağların en yüksek yeri. 3. Yayla.
|
| Diksoy |
T. |
Erkek |
Soyu ters ve inatçı kimselere dayanan.
|
| Diktaş |
T. |
Erkek |
"Bir taş olsun dik, bir eser bırak" anlamında kullanılan bir ad.
|
| Dil |
T. |
Kız/Erkek |
1. Tat alma organı. 2. İnsanların düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek için sözcüklerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşma. 3. Tutsak, esir. 4. Körfez, koy.
|
| Dilâver |
Far. |
Erkek |
Yiğit, yürekli.
|
| Dilbaz |
T.+Far. |
Kız/Erkek |
1. Güzel söz söyleyen, göze hoş görünen.2. Konuşmasıyla kandıran.
|
| Dilemre |
T. |
Erkek |
Ana diline tutkun, dilini çok seven kimse.
|
| Diler |
T. |
Kız/Erkek |
İsteyen, dilekte bulunan, dileyen.
|