| Durugül |
T.+Far. |
Kız |
Özü temiz güzel kadın.
|
| Durukadın |
T. |
Kız |
Özü temiz kadın.
|
| Duşize |
Far. |
Kız |
El değmemiş kız.
|
| Duygu |
T. |
Kız/Erkek |
Kimi nesne, olay ya da kişilerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim, his.
|
| Duygun |
T. |
Kız |
Duygulu, hassas.
|
| Duysal |
T. |
Kız |
Duymakla, hissetmekle ilgili olan.
|
| Dürdane |
Ar.+Far. |
Kız |
İnci tanesi.
|
| Dürefşan |
Ar.+Far. |
Kız |
1. İnci serpen. 2. İnci gibi söz söyleyeni
|
| Düri |
Ar. |
Kız |
bk. Düriye
|
| Düriye |
Ar. |
Kız |
İnci gibi parlayan, parlak.
|
| Dürnev |
Ar.+Far. |
Kız |
Yeni inci.
|
| Dürrüşehvar |
Ar.+Far. |
Kız |
Padişahlara yaraşır değerde inci.
|
| Ebru |
Far. |
Kız |
1. Kaş. 2. Kâğıt süslemeciliğinde kullanılan, mottifli boyama yöntemi.
|
| Ece |
T. |
Kız/Erkek |
1. Başkan, ulu, ileri gelen. 2. Ak sakallı ihtiyar. 3. Arkadaş, dost.
|
| Ecegül |
T.+Far. |
Kız |
Gül gibi güzel kız.
|
| Ecehan |
T. |
Kız/Erkek |
Saygın, özel kadın.
|