| Elmas |
Yun. |
Kız |
1. Mücevher olarak kullanılan saydam, değerli taş. 2. Çok sevgili ve değerli.
|
| Elvan |
Ar. |
Kız/Erkek |
1. Renkler, çeşitler. 2. Rengârenk.
|
| Elveda |
Ar. |
Kız |
Bir daha kavuşulamayacağı düşünülen bir şeyden ayrılırken kullanılan bir söz.
|
| Emanet |
Ar. |
Kız/Erkek |
1. Korunmak için birine veya bir yere bırakılan kimse. 2. Can.
|
| Emek |
T. |
Kız/Erkek |
1. Uzun, yorucu ve özenli çalışma. 2. Bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü.
|
| Emel |
Ar. |
Kız |
Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek.
|
| Emetullah |
Ar. |
Kız |
Allah'ın kulu (kadınlar için kullanılır).
|
| Emine |
Ar. |
Kız |
1. İnanılır, güvenilir. 2. Sakıncasız, tehlikesiz. 3. Yüreğinde korku olmayan, korkusuz.
|
| Emoş |
T. |
Kız |
bk. Emine
|
| Emriye |
Ar. |
Kız |
Emirle, buyrukla ilgili.
|
| Emsal |
Ar. |
Kız/Erkek |
1. Eşler, benzerler, yaşıtlar. 2. Örnek.
|
| Ender |
Ar. |
Kız/Erkek |
Çok az, çok seyrek, az bulunan.
|
| Enfes |
Ar. |
Kız |
Çok güzel, en güzel.
|
| Engin |
T. |
Kız/Erkek |
1. Açık deniz. 2. Çok geniş. 3. İyi, güzel, temiz, sağlam.
|
| Enginay |
T. |
Kız/Erkek |
İyi, güzel, temiz, sağlam kimse.
|
| Enginiz |
T. |
Kız/Erkek |
İz bırakacak kadar değerli insan.
|