Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Dilbeste | Far. | Kız | Gönül bağlamış, âşık. |
Dilber | Far. | Kız | Gönlü alıp götüren güzel. |
Dilbent | Far. | Kız | Gönül bağı, gönül bağlayan. |
Dilbaz | T.+Far. | Kız/Erkek | 1. Güzel söz söyleyen, göze hoş görünen.2. Konuşmasıyla kandıran. |
Dilay | T.+Far. | Kız | Gönlü aydınlatan ay gibi güzel. |
Dilâşup | Far. | Kız | Gönlü karıştıran, gönül çalan güzel. |
Dilâra | Far. | Kız | Gönül alan, gönül okşayan, gönlü dinlendiren. |
Dilân | Far. | Kız | Gönüller, yürekler. |
Dilâ | Far. | Kız | Ey gönül. |
Dil | T. | Kız/Erkek | 1. Tat alma organı. 2. İnsanların düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek için sözcüklerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşma. 3. Tutsak, esir. 4. Körfez, koy. |
Dikmen | T. | Kız/Erkek | 1. Koni biçiminde sivri tepe. 2. Dağların en yüksek yeri. 3. Yayla. |
Didem | T.+Far. | Kız | "Gözüm, gözüm gibi sevdiğim, sevgilim" anlamında kullanılan bir ad. |
Didar | Far. | Kız | Yüz, çehre. |
Diclehan | T.+Ar. | Kız | Büyük ırmak gibi çağlayan, çalışıp çaba gösteren hükümdar. |
Dicle | Ar. | Kız | 1. Ulu ırmak. 2. Anadolu'dan doğarak Irak'tan geçen, Fırat ile birleşerek Şattülarap adıyla Basra körfezine dökülen nehir. |
Diba | Far. | Kız | Bir tür süslü ipek kumaş. |