| Talibe |
Ar. |
Kız |
İsteyen, istekli.
|
| Ziyneti |
Ar. |
Kız |
Süslü.
|
| Macide |
Ar. |
Kız |
Şan ve şeref sahibi kimse.
|
| Hazime |
Ar. |
Kız |
İhtiyatlı, akıllı kadın.
|
| Sedanur |
Ar. |
Kız |
Ses ve ışık, parıltı
|
| Taliha |
Ar. |
Kız |
Şans, baht.
|
| Galibe |
Ar. |
Kız |
Üstün gelen, yenen, önde gelen.
|
| Hazin |
Ar. |
Kız |
Hüzünlü, kederli.
|
| Madelet |
Ar. |
Kız |
Adalet, doğruluk.
|
| Şahika |
Ar. |
Kız |
Dağ tepesi, dağ doruğu, zirve.
|
| Hazine |
Ar. |
Kız |
1. Altın, gümüş, mücevher gibi değerli eşya, servet. 2. Büyük bağlılık duyulan, değer verilen kimse.
|
| Mağfiret |
Ar. |
Kız |
Allahın, kullarının günahlarını bağışlaması.
|
| Nakiye |
Ar. |
Kız |
1. Temiz, pak. 2. Çok ince, çok güzel, zarif.
|
| Safinur |
Ar. |
Kız |
Çok nurlu, çok aydınlık, temiz kimse.
|
| Sedef |
Ar. |
Kız |
Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz, gök kuşağı renkli değerli madde.
|
| Taliye |
Ar. |
Kız |
1. Sonradan gelen, bir şeyin arkası sıra giden. 2. Kuran okuyan.
|