| Sehavet |
Ar. |
Kız |
bk. Sahavet
|
| Gaye |
Ar. |
Kız |
Amaç, erek, hedef.
|
| Kibariye |
Ar. |
Kız |
1. Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan. 2. Seçkin, değerli. 3. Zengin, soylu.
|
| Namiye |
Ar. |
Kız |
1. Yetişen, büyüyen, artan. 2. Güç kazanma.
|
| Seher |
Ar. |
Kız |
Sabahın gün doğmadan önceki zamanı, tan ağartısı.
|
| Cahide |
Ar. |
Kız |
Çok çalışan, çaba gösteren kimse.
|
| Sidre |
Ar. |
Kız |
1. Cennetteki son ağaç. 2. İnsanoğlunun bilim ve sanatta ulaşabileceği son nokta.
|
| Temenni |
Ar. |
Kız |
Dileme, arzulama, dilek.
|
| Zühre |
Ar. |
Kız |
Çulpan, Çoban yıldızı, Venüs.
|
| Heves |
Ar. |
Kız |
1. Arzu, istek. 2. Gelip geçici istek.
|
| Nurinisa |
Ar. |
Kız |
Kadınlığın nuru, ışığı.
|
| Temime |
Ar. |
Kız |
Nazarlık, nazar boncuğu.
|
| Valide |
Ar. |
Kız |
Anne.
|
| Zühtiye |
Ar. |
Kız |
Her türlü zevke karşı koyarak kendini ibadete veren.
|
| Caize |
Ar. |
Kız |
1. Armağan, hediye. 2. Yol yiyeceği, azık. 3. Eski şairlere yazdıkları methiyeler için verilen bahşiş.
|
| Calibe |
Ar. |
Kız |
Kendine çeken, celbeden, çekici.
|