| Vahibe |
Ar. |
Kız |
Bağışlayan, bağışlayıcı.
|
| Ayşe |
Ar. |
Kız |
Rahat ve huzur içinde yaşayan.
|
| Gamze |
Ar. |
Kız |
1. Süzgün ve yan bakış. 2. Çenedeki veya yanaktaki çukurluk.
|
| Vahide |
Ar. |
Kız |
Tek, bir, yalnız.
|
| Akibe |
Ar. |
Kız |
Arkadan gelen, izleyen, takip eden.
|
| Hediye |
Ar. |
Kız |
Birini sevindirmek, mutlu etmek için verilen şey, armağan.
|
| Safire |
Ar. |
Kız |
1. İnce, güzel ses. 2. Islık.
|
| Zuhal |
Ar. |
Kız |
bk. Zühal
|
| Akide |
Ar. |
Kız |
Bir şeye inanarak bağlanış, inanç, din inancı.
|
| Ganime |
Ar. |
Kız |
Ganimet alan.
|
| Mahbube |
Ar. |
Kız |
Sevilen, sevilmiş, sevgili.
|
| Safiye |
Ar. |
Kız |
Katkısız, duru, arı.
|
| Sırriye |
Ar. |
Kız |
Sır saklamasını bilen kimse.
|
| Büşra |
Ar. |
Kız |
Müjde, sevinçli haber.
|
| Ganimet |
Ar. |
Kız |
1. Düşmandan alınan mal. 2. Beklenmedik kazanç veya olanak.
|
| Safiyet |
Ar. |
Kız |
Saflık, temizlik, masumluk.
|