Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Haticenur | Ar. | Kız | Erken doğan güzel kız çocuğu. |
Kâmile | Ar. | Kız | 1. Olgun, yetkin kimse. 2. Kültürlü, bilgili. 3. Bütün, tam, eksiksiz. |
Lâtife | Ar. | Kız | 1. Yumuşak, hoş, güzel, sevimli. 2. Güldüren, tuhaf ve güzel söz, şaka. |
Müzeyyen | Ar. | Kız | Süslenmiş, bezenmiş, süslü. |
Sabiye | Ar. | Kız | Küçük kız, kız çocuğu. |
Süveyda | Ar. | Kız | Kalbin ortasında var olduğuna inanılan siyah benek. |
Abiye | Ar. | Kız | 1. Güzel, zarif, ince. 2. Yüzünü örtü ile örten utangaç kadın. |
Hatife | Ar. | Kız | 1. Sesi işitilip de kendisi görünmeyen kimse. 2. Çağıran, seslenen. |
Lebibe | Ar. | Kız | Akıllı, uyanık, zeki. |
Methiye | Ar. | Kız | 1. Övgü. 2. Birini veya bir şeyi övmek için yazılmış şiir. |
Nabia | Ar. | Kız | Yerden çıkıp fışkıran, kaynayan, akan. |
Nurâlem | Ar. | Kız | Evreni, âlemi aydınlatan ışık. |
Sabrinnisa | Ar. | Kız | Kadınların sabırlısı. |
Asliye | Ar. | Kız | 1. Seçkin, özel. 2. Esas, temel. |
Fikir | Ar. | Kız | 1. Düşünce. 2. Anlayış. 3. Zihin, us. |
Hatime | Ar. | Kız | Son, nihayet. |