Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Amire | Ar. | Kız | 1. Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse. 2. Şenlendiren, bayındırlaştıran kimse. |
Atiye | Ar. | Kız | 1. İhsan, lütuf, bağışlama. 2. Armağan. |
Muhabbet | Ar. | Kız | 1. Sevgi. 2. Dostça konuşma. |
Selmin | Ar. | Kız | Barış yanlısı, barış ve sevgi duygusuyla dolu. |
Vefika | Ar. | Kız | Arkadaş, yoldaş, aynı fikirde olan. |
Amre | Ar. | Kız | Yaşam süren, yaşayan. |
Âtiye | Ar. | Kız | Veren, bağışlayan. |
Nazıma | Ar. | Kız | 1. Düzenleyen, tanzim eden. 2. Manzum yazan. |
Rahmet | Ar. | Kız/Erkek | Acıma, esirgeme, koruma. |
Selnur | Ar. | Kız | Işık seli. |
Turfa | Ar. | Kız | Az bulunur, nadir, değerli. |
Muhaddere | Ar. | Kız | Kapalı, örtülü, namuslu kadın. |
Adniye | Ar. | Kız | Cennete gitmeye hak kazanmış, cennetlik bayan. |
Atlas | Ar. | Kız | Yüzü parlak, sık dokunmuş bir tür ipekli kumaş. |
Selva | Ar. | Kız | 1. Bıldırcın eti. 2. Tih Çölünde bulundukları sürece İsrailoğullarına Allah tarafından kudret helvasıyla birlikte, karınlarını duyurmaları için gönderildiğine inanılan kuş. |
Vehbiye | Ar. | Kız | Tanrı bağışı olan. |