| Sel |
Ar. |
Kız |
1. Sürekli yağmurlardan ve eriyen karlardan oluşan taşkın su. 2. Etki ve iz bırakan güçlü durum, davranış.
|
| Hıfziye |
Ar. |
Kız |
1. Saklama, koruma ile ilgili. 2. Ezberleme, akılda tutma.
|
| Mahmure |
Ar. |
Kız |
1. Sarhoşluğun verdiği sersemlik. 2. Uyku basmış göz, baygın göz.
|
| Ulviye |
Ar. |
Kız |
Yüksek, yüce.
|
| Ulya |
Ar. |
Kız |
Çok yüce, en yüce.
|
| Nasfet |
Ar. |
Kız |
İnsaf, adaletli olma.
|
| Nurmelek |
Ar. |
Kız |
Melek gibi saf ve temiz güzel.
|
| Esma |
Ar. |
Kız |
Adlar, isimler.
|
| Vasfiye |
Ar. |
Kız |
Nitelikli.
|
| Selâmet |
Ar. |
Kız/Erkek |
1. Esenlik. 2. Her türlü korku, tasa ve tehlikeden uzak, güvenlik içinde olma. 3. Kurtulma, kurtuluş.
|
| Adalet |
Ar. |
Kız |
1. Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğruluk, türe. 2. Herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme.
|
| Esmer |
Ar. |
Kız |
Teni ve saçları karaya çalan, koyu buğday rengi olan, yağız kimse.
|
| Nasıra |
Ar. |
Kız |
Yardımcı, yardım eden.
|
| Sahavet |
Ar. |
Kız |
Cömertlik, el açıklığı.
|
| Nasibe |
Ar. |
Kız |
1. Pay, hisse. 2. Allahın kısmet ettiği şey.3. Yollara nişan için dikilen tas.
|
| Sahba |
Ar. |
Kız |
1. Al, kızıl. 2. Şarap, özellikle kırmızı şarap.
|