Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Vedia | Ar. | Kız | Saklanılması, korunması için birine veya bir yere bırakılan emanet. |
Maksure | Ar. | Kız | 1. Kısaltılmış. 2. Alıkonulmuş. 3. Bir şeye ayrılmış. |
Ragibe | Ar. | Kız | 1. Rağbet eden, isteyen. 2. Bol hediye. |
Vedide | Ar. | Kız | Dost, arkadaş. |
Karanfil | Ar. | Kız | Güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi. |
Muazzez | Ar. | Kız | 1. Saygı duyulan, saygı ile karşılanan. 2. Değerli, kıymetli. |
Rağbet | Ar. | Kız | 1. İstek, arzu. 2. İstekle karşılama. |
Amber | Ar. | Kız | 1. Amber balığından çıkarılan güzel kokulu, kül renginde bir madde. 2. Güzel kokulu bazı maddelerin ortak adı. |
Düri | Ar. | Kız | bk. Düriye |
Mubahat | Ar. | Kız | Günah veya sevap olmayan işler. |
Sakibe | Ar. | Kız | 1. Döken, dökücü. 2. Dökülen. |
Selime | Ar. | Kız | Sağlam, kusursuz, doğru. |
Tennure | Ar. | Kız | Mevlevi dervişlerinin sema ayini sırasında giydikleri giysi. |
Vefa | Ar. | Kız/Erkek | 1. Sözünde durma, dostluğu sürdürme. 2. Sevgi bağlılığı. |
Adile | Ar. | Kız | 1. Doğruluktan ayrılmayan kimse. 2. Adaletli. 3. Hakka uygun, haklı. |
Âtik | Ar. | Kız | Berrak, saf, değerli. |