Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Heyecan | Ar. | Kız/Erkek | Duygularda meydana gelen coşma, coşkunluk. |
Mahire | Ar. | Kız | Hünerli, becerikli, elinden iş gelen kimse. |
Nuriye | Ar. | Kız | Işıklı, aydınlık. |
Sehhare | Ar. | Kız | Çok güzel, büyüleyici kadın. |
Vamıka | Ar. | Kız | Seven, âşık. |
Zülâl | Ar. | Kız | Saf, tatlı, hafif, güzel, soğuk su. |
Kifaye | Ar. | Kız | bk. Kifayet |
Minnet | Ar. | Kız | İyilik yapana karşı duyulan teşekkür, gönül borcu. |
Züleyha | Ar. | Kız | Su perisi. |
Gazel | Ar. | Kız/Erkek | 1. Divan edebiyatında bir nazım biçimi. 2. Türk müziğinde belli bir kurala bağlı olmadan bir kişi tarafından sesle yapılan taksim. 3. Sonbaharda kuruyup dökülen ağaç yaprağı. |
Kifayet | Ar. | Kız | 1. Yetişme, el verme, kâfi gelme. 2. Bir işi yapabilecek nitelikte olma. |
Nariye | Ar. | Kız | 1. Ateşle ilgili. 2. Cin, peri. |
Kimya | Ar. | Kız | 1. Maddelerin temel yapılarını, bileşimlerini, vb.ni inceleyen bilim. 2. Üstün nitelikler taşıyan, çok değerli. |
Mahmude | Ar. | Kız | Övülmüş, övülmeye değer. |
Sekine | Ar. | Kız | 1. Sakin olma, dinlenme. 2. Gönül rahatlığı, huzur, erinç. 3. Din görevlerini yerine getirmekten doğan sevinç ve huzur. |
Şahsınur | Ar. | Kız | Nurlu kişi, aydınlık kimse. |