Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Özaltın | T. | Kız/Erkek | Özü altın gibi değerli olan kimse. |
Özaltan | T. | Kız/Erkek | Gerçek hükümdar olan kimse. |
Özal | T. | Kız/Erkek | "Özünü al, gerçeğini al" anlamında kullanılan bir ad. |
Özak | T. | Kız/Erkek | Özü temiz, doğru kimse. |
Öz | T. | Kız | 1. Bir kimsenin benliği, manevi varlığı. 2. Bir şeyin temel ögesi. 3. Kan bağı ile bağlı olan, üvey olmayan. 4. Katıksız, arı. |
Öykü | T. | Kız | 1. Ayrıntılarıyla anlatılan olay.2. Hikâye |
Övünç | T. | Kız/Erkek | Övünmeye yol açan, övünülecek şey. |
Övün | T. | Kız/Erkek | "Başarılarınla, iyi niteliklerinle kendini yücelt" anlamında kullanılan bir ad. |
Övül | T. | Kız/Erkek | "Başarılarınla, iyi niteliklerinle kendini beğendir, övgü kazan" anlamında kullanılan bir ad. |
Övgünç | T. | Kız | bk. Övünç |
Övgün | T. | Kız | bk. Övgül |
Övgül | T. | Kız | Övülmeye değer, nitelikli kimse. |
Övgü | T. | Kız/Erkek | Birini veya bir şeyi övmek için söylenen söz veya yazılan yazı. |
Ötleğen | T. | Kız | Sığırcığa benzeyen ötücü bir kuş. |
Öşme | T. | Kız | Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak. |
Örün | T. | Kız/Erkek | 1. Açık renkli, beyazımsı. 2. Gökyüzünün açık, aydınlık durumu. 3. Çadırın tepesinde, aydınlanma için bırakılan açıklık. 4. Pencere. |