| İnanç |
T. |
Kız/Erkek |
1. Bir düşünceye gönülden bağlılık. 2. Allaha, bir dine inanma, iman. 3. Güven ve inanma duygusu.
|
| İnayet |
Ar. |
Kız/Erkek |
1. Yardım, ihsan, iyilik, lütuf. 2. Gözetme, kayırma. 3. İnsanları rahata kavuşturmak için Allahın yapmış olduğu doğaüstü bağış veya yardım.
|
| İnce |
T. |
Kız/Erkek |
Düşünce, duygu veya davranış bakımından, sevgi ve saygı uyandıran, nazik.
|
| İnci |
T. |
Kız |
İstiridye gibi kimi kavkılı deniz hayvanlarının içinde oluşan değerli, küçük, sert, sedef renginde süs tanesi.
|
| İnciden |
T. |
Kız |
İnci gibi güzel, zarif, değerli.
|
| İncifem |
T.+Far. |
Kız |
İnci gibi güzel ağızlı.
|
| İncifer |
T.+Far. |
Kız |
İnci gibi parlak, güzel.
|
| İncigül |
T.+Far. |
Kız |
İnci gibi güzel olan.
|
| İncilâ |
Ar. |
Kız |
1. Parlaklık, ışık. 2. Parlama, aydınlanma. 3. Görünme, ortaya çıkma.
|
| İncilây |
Ar. |
Kız |
bk. İncilâ
|
| İncinur |
T.+Ar. |
Kız |
İnci gibi parlak olan.
|
| İncisel |
T.+Ar. |
Kız |
İnci gibi güzel olan.
|
| İnciser |
T.+Far. |
Kız |
Baş inci, en güzel inci.
|
| İnkılâp |
Ar. |
Kız/Erkek |
1. Bir durumdan başka bir duruma dönme, dönüşüm. 2. Devrim.
|
| İnsaf |
Ar. |
Kız |
Acımaya, vicdana veya mantığa dayanan adalet.
|
| İpar |
T. |
Kız |
Yüksek dağların kar tutmayan yerlerinde yetişen bir çeşit dikenli otun sarımtırak çiçekleri.
|