Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Sadıka | Ar. | Kız | İçten bağlı, doğru, gerçek dost. |
Nafize | Ar. | Kız | 1. Delip geçen. 2. İçe işleyen, giren. 3. Etkili, sözü geçen. |
Ful | Ar. | Kız | Büyük beyaz çiçekleri kokulu, boyu üç metreyi bulabilen bir ağaççık ve bunun beyaz, kokulu çiçeği. |
Kıymet | Ar. | Kız | 1. Değer. 2. Değerli, nitelikli. |
Mevzune | Ar. | Kız | 1. Biçimli, yakışıklı.2. Güzel. |
Sadice | Ar. | Kız | Karışık olmayan, düz, yalın, saf. |
Zinet | Ar. | Kız | Süs, bezek. |
Leziz | Ar. | Kız | Lezzetli, tatlı, hoşa giden. |
Meyil | Ar. | Kız | 1. Eğimli, eğiklik. 2. Sevme, tutulma. 3. Gönül akışı. |
Nağme | Ar. | Kız | Güzel ve uyumlu ses, ezgi. |
Duhan | Ar. | Kız | 1. Kur'an-ı Kerim'de bir sure adı. 2. Duman. |
Lezize | Ar. | Kız | bk. Leziz |
Nahide | Ar. | Kız | Körpe, genç kız. |
Sadiye | Ar. | Kız | Mutlu, uğurlu. |
Zinnure | Ar. | Kız | Nurlu, ışıklı, aydınlık. |
Meymune | Ar. | Kız | Uğurlu, bereketli, kutlu. |