Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Seblâ | Ar. | Kız | Uzun kirpikli göz. |
Kaniye | Ar. | Kız | 1. Kanaat eden, fazlasını istemeyen. 2. İnanmış, kanmış. |
Mevlûde | Ar. | Kız | 1. Yeni doğmuş bebek. 2. Doğulan zaman veya yer. |
Nafia | Ar. | Kız | Bayındırlık, bir yeri güzelleştirmek için yapılan çalışmaların tümü. |
Şafiye | Ar. | Kız | İyileştiren, iyi eden, şifa veren. |
Takiye | Ar. | Kız | Günahtan, haramdan kaçınan, dinine bağlı kimse. |
Leylâ | Ar. | Kız | 1. Gece. 2. Saçları gece gibi simsiyah olan kadın. 3. Arabi ayların son gecesi. |
Nafile | Ar. | Kız | 1. İşe yaramayan, boş. 2. Fazladan kılınan namaz veya tutulan oruç. |
Zihniye | Ar. | Kız | Zihinle, akılla ilgili. |
Firuze | Ar. | Kız | Açık mavi renkli, değerli bir süs taşı. |
Mevlüde | Ar. | Kız | bk. Mevlide. |
Nafiye | Ar. | Kız | Yok eden, ortadan kaldıran, süren. |
Beyza | Ar. | Kız | Çok beyaz, daha ak; çok temiz, lekesiz. |
Fitnat | Ar. | Kız | bk. Fıtnat |
Leyli | Ar. | Kız | bk. Leylâ |
Mevsim | Ar. | Kız | Yılın, iklim koşulları bakımından farklılık gösteren dört bölümünden her biri. |