Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Zülâl | Ar. | Kız | Saf, tatlı, hafif, güzel, soğuk su. |
Kifaye | Ar. | Kız | bk. Kifayet |
Minnet | Ar. | Kız | İyilik yapana karşı duyulan teşekkür, gönül borcu. |
Züleyha | Ar. | Kız | Su perisi. |
Kifayet | Ar. | Kız | 1. Yetişme, el verme, kâfi gelme. 2. Bir işi yapabilecek nitelikte olma. |
Nariye | Ar. | Kız | 1. Ateşle ilgili. 2. Cin, peri. |
Kimya | Ar. | Kız | 1. Maddelerin temel yapılarını, bileşimlerini, vb.ni inceleyen bilim. 2. Üstün nitelikler taşıyan, çok değerli. |
Mahmude | Ar. | Kız | Övülmüş, övülmeye değer. |
Sekine | Ar. | Kız | 1. Sakin olma, dinlenme. 2. Gönül rahatlığı, huzur, erinç. 3. Din görevlerini yerine getirmekten doğan sevinç ve huzur. |
Şahsınur | Ar. | Kız | Nurlu kişi, aydınlık kimse. |
Sel | Ar. | Kız | 1. Sürekli yağmurlardan ve eriyen karlardan oluşan taşkın su. 2. Etki ve iz bırakan güçlü durum, davranış. |
Hıfziye | Ar. | Kız | 1. Saklama, koruma ile ilgili. 2. Ezberleme, akılda tutma. |
Mahmure | Ar. | Kız | 1. Sarhoşluğun verdiği sersemlik. 2. Uyku basmış göz, baygın göz. |
Ulviye | Ar. | Kız | Yüksek, yüce. |
Ulya | Ar. | Kız | Çok yüce, en yüce. |
Nasfet | Ar. | Kız | İnsaf, adaletli olma. |