Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Zeynep | Ar. | Kız | Değerli taşlar, mücevherler. |
Leman | Ar. | Kız | Parlama, parıldama. |
Naciye | Ar. | Kız | 1. Kurtulan, selamete kavuşan. 2. Cehennemden kurtulmuş, cennetlik. |
Sacide | Ar. | Kız | Secde eden, alnını yere koyan. |
Seba | Ar. | Kız | Yedi sayısı. |
Fikriye | Ar. | Kız | Düşünülerek oluşturulan, fikirle ilgili. |
Meva | Ar. | Kız | Sığınacak yer, yurt, mesken. |
Sebahat | Ar. | Kız | bk. Sabahat |
Zeyniye | Ar. | Kız | Süslü. |
Hava | Ar. | Kız | Gökyüzü. |
Lemiye | Ar. | Kız | Parlayan, ışıldayan. |
Mevcude | Ar. | Kız | 1. Var olan, bulunan. 2. Hazır olan, hazır bulunan. |
Tahire | Ar. | Kız | Temiz, pak. |
Asya | Ar. | Kız | 1. Doğu.2. Dünyanın beş kıtasından en büyük ve en kalabalık olanı. |
Beylem | Ar. | Kız | 1. Açılmamış pamuk kozası. 2. Çiçek buketi. |
Nadime | Ar. | Kız | Pişmanlık duyan, pişman olan. |