| Otakçı |
T. |
Erkek |
1. Otağ yapan veya satan kimse. 2. Orduda otağ kuran er.
|
| Otamış |
T. |
Erkek |
İyileştiren, sağaltan.
|
| Otaran |
T. |
Erkek |
1. Hayvanlar otlatan çoban. 2. Beğenen, isteyen.
|
| Otay |
T. |
Erkek |
Ateş renginde ay.
|
| Otuk |
T. |
Erkek |
1. Çakmak. 2. Çakmak taşı.
|
| Oy |
T. |
Erkek |
1. Düşünce, görüş. 2. Bir sorunla ilgili düşünceyi işaret, söz veya yazıyla belirtme.
|
| Oya |
T. |
Kız |
1. Genellikle ipek ibrişim kullanılarak iğne, mekik, tığ veya firkete ile yapılan ince dantel. 2. İnce, güzel, nazik.
|
| Oyaçiçek |
T. |
Kız |
İnce, kibar, nazik kız.
|
| Oyal |
T. |
Erkek |
"Düşüncesine başvur" anlamında kullanılan bir ad.
|
| Oyalı |
T. |
Kız |
1. Oya ile süslenmiş. 2. Oya gibi güzel, zarif.
|
| Oyalp |
T. |
Erkek |
Görüş, düşünce sahibi yiğit.
|
| Oybozan |
T. |
Erkek |
Görüşe, düşünceye karşı çıkan.
|
| Oyhan |
T. |
Erkek |
Görüş, düşünce sahibi hükümdar.
|
| Oykan |
T. |
Erkek |
bk. Oyhan
|
| Oykut |
T. |
Erkek |
Kutlu, mutlu düşünceye sahip olan.
|
| Oylum |
T. |
Kız |
İçi oyulmuş, çukur duruma getirilmiş.
|