Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Kızılbörü | T. | Erkek | Güçlü, kuvvetli, deneyimli kimse. |
Kızılboğa | T. | Erkek | Güçlü, kuvvetli kimse. |
Kızılbars | T. | Erkek | bk. Kızılpars |
Kızılateş | T. | Erkek | Çok iyi yanan ateş. |
Kızılaslan | T. | Erkek | Altın gibi yüreği olan cesur kimse. |
Kızıl | T. | Erkek | 1. Parlak kırmızı renk. 2. Altın, para. |
Kızık | T. | Erkek | 1. Öfkeli, sert, kırıcı. 2. İstek, heves, arzu. |
Kızhanım | T. | Kız | Az bulunur hanımefendi. |
Kızgınyiğit | T. | Erkek | Kızmış, öfkelenmiş yiğit kimse. |
Kızgınok | T. | Erkek | Kızmış, öfkelenmiş kimse. |
Kızgınbey | T. | Erkek | Öfkeli, kızmış bey. |
Kızgın | T. | Erkek | 1. Çok ısınmış, ısıtılmış. 2. Kızmış olan, öfkeli. |
Kızan | T. | Erkek | Çocuk, delikanlı. |
Kıyan | T. | Erkek | Dağdan hızla inen sel. |
Kıvılcım | T. | Kız/Erkek | 1. Yanmakta olan bir maddeden sıçrayan küçük ateş parçası. 2. Harekete geçiren etken. |
Kıvançlı | T. | Erkek | Kıvanç duyan, sevinçli. |