Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
İçli | T. | Kız/Erkek | Kolay duygulanan, duygulu, hassas. |
Işıtan | T. | Kız/Erkek | Aydınlatan, ışık saçan. |
Işınsu | T. | Kız/Erkek | Su gibi parlak ve saf olan. |
Işın | T. | Kız/Erkek | Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti. |
Işıltı | T. | Kız/Erkek | Parlaklık, aydınlık. |
Işıltan | T. | Kız/Erkek | Sabahın ilk aydınlığı. |
Işılar | T. | Kız/Erkek | 1. Parlayan, ışıldayan. 2. Neşeli, canlı, şen. |
Işık | T. | Kız/Erkek | 1. Aydınlık, ziya. 2. Mutluluk, sevinç veya zekâdan doğan, yüzde ve gözlerde beliren parıltı. 3. Yol gösteren, aydınlatan, önderlik eden kimse. |
Irmak | T. | Kız/Erkek | Çoğunlukla denize dökülen, genişliği ve taşıdığı su niceliği bakımından en büyük akarsu, nehir. |
Ilgın | T. | Kız/Erkek | 1. Akdeniz Bölgesinde yetişen bir ağaç veya ağaççık.2. Hafif esen rüzgâr. 3. Kavurucu sıcak. 4. Belli belirsiz, hafif. 5. Serap. 6. Hayal. 7. İnce. |
Ilgım | T. | Kız/Erkek | 1. Serap, belli belirsiz görünme. 2. Gök erimi, ufuk. |
Ilgaz | T. | Kız/Erkek | 1. Atın dört nala koşması. 2. Hücum, akın. |
Ildız | T. | Kız/Erkek | 1. Yıldız. 2. Gündönümünden 10 gün önceki zaman. |
Ildır | T. | Kız/Erkek | 1. Parıltı, parlayış. 2. Alacakaranlık. 3. Ege denizi kıyısında Karaburun Yarımadasının batısında arkeolojik nitelikte bir köy. |
Güvenç | T. | Kız/Erkek | 1. Güvenme duygusu. 2. Sevinçli. 3. Dayanak, arka, yardım. |
Güven | T. | Kız/Erkek | Korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu, sevinç, mutluluk. |