Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Özan | T. | Kız/Erkek | Özü temiz kimse. |
Özaltın | T. | Kız/Erkek | Özü altın gibi değerli olan kimse. |
Özaltan | T. | Kız/Erkek | Gerçek hükümdar olan kimse. |
Özal | T. | Kız/Erkek | "Özünü al, gerçeğini al" anlamında kullanılan bir ad. |
Özak | T. | Kız/Erkek | Özü temiz, doğru kimse. |
Övünç | T. | Kız/Erkek | Övünmeye yol açan, övünülecek şey. |
Övün | T. | Kız/Erkek | "Başarılarınla, iyi niteliklerinle kendini yücelt" anlamında kullanılan bir ad. |
Övül | T. | Kız/Erkek | "Başarılarınla, iyi niteliklerinle kendini beğendir, övgü kazan" anlamında kullanılan bir ad. |
Övgü | T. | Kız/Erkek | Birini veya bir şeyi övmek için söylenen söz veya yazılan yazı. |
Örün | T. | Kız/Erkek | 1. Açık renkli, beyazımsı. 2. Gökyüzünün açık, aydınlık durumu. 3. Çadırın tepesinde, aydınlanma için bırakılan açıklık. 4. Pencere. |
Örnek | T. | Kız/Erkek | 1. Benzeri yapılacak olan, benzetilmek istenen şey. 2. Durumu ve niteliği benimsenmeye değer kimse. |
Ören | T. | Kız/Erkek | 1. Eski yapı veya kent kalıntısı. 2. Şehir, kent. 3. Köy. 4. Bitek ova. 5. Ormanlık yer |
Öniz | T. | Kız/Erkek | Daha önce iz bırakmış olan, ünlü. |
Öney | T. | Kız/Erkek | Önde olan, önde gelen, üstün. |
Öner | T. | Kız/Erkek | Önde gelen, başta gelen kimse. |
Önder | T. | Kız/Erkek | 1. Bir topluluğa başkanlık eden kimse. 2. Önde giden, yol gösteren, kılavuz. |