| Ergil |
T. |
Erkek |
Er kişi, sözüne güvenilir kişi.
|
| Ergi |
T. |
Erkek |
İyi, güzel bir şeye erişme.
|
| Ergener |
T. |
Erkek |
Genç, ergenlik çağında erkek.
|
| Ergenekon |
T. |
Erkek |
Dağın en yüksek noktası, doruğu.
|
| Ergenç |
T. |
Erkek |
Genç erkek.
|
| Ergen |
T. |
Erkek |
1. Ergenlik çağında olan. 2. Henüz evlenmemiş.
|
| Ergazi |
T.+Ar. |
Erkek |
Vatanı uğrunda savaırken gazi olmuş kimse.
|
| Ergalip |
T.+Ar. |
Erkek |
Üstün, yenen kimse.
|
| Erer |
T. |
Erkek |
"Ulaşır, kavuşur, amaçlarına erer anlamında kullanılan bir ad.
|
| Erenuluğ |
T. |
Erkek |
Amacına ulaşmış yüce kimse.
|
| Erentürk |
T. |
Erkek |
Amacına ulaşmış Türk.
|
| Erensü |
T. |
Erkek |
Amacına ulaşmış asker.
|
| Erensoy |
T. |
Erkek |
Ermişlerin soyundan gelen kimse.
|
| Erenöz |
T. |
Erkek |
Özü ermiş kimse.
|
| Erenler |
T. |
Erkek |
1. Benliğinden sıyrılmış, öz varlığından geçmiş, kendini Allah'a adamış kimseler. 2. Gönül gözüyle birtakım gerçekleri gördüğüne inanılan kimseler. 3. Allah yolunda sırlara ermiş tarikat uluları. 4. Erkekler.
|
| Erenkara |
T. |
Erkek |
Deneyimli, akıllı, siyah tenli kimse.
|