| Nergise |
Far. |
Kız |
Fil dişi veya kemikten nergis biçiminde oyulmuş tavan süsü.
|
| Nergis |
Far. |
Kız |
1. Çiçekleri ayrı ayrı veya bir kök sap üzerinde şemsiye durumunda, beyaz veya sarı renkte soğanlı bir süs bitkisi. 2. Güzelin gözü.
|
| Neptün |
Fr. |
Kız |
Güneşe yakınlığı bakımından sekizinci olan gezegen.
|
| Nemutlu |
T. |
Kız/Erkek |
İyi bir olay, mutlu bir durum karşısında söylenen bir söz.
|
| Nejlâ |
Ar. |
Kız |
bk. Neclâ
|
| Nehire |
Ar. |
Kız |
Çok, bol, fazla.
|
| Nehir |
Ar. |
Kız |
1. Akarsu, ırmak. 2. Çok, bol, fazla.
|
| Nefise |
Ar. |
Kız |
Herkes tarafından beğenilen, çok güzel.
|
| Nefis |
Ar. |
Kız/Erkek |
Herkes tarafından beğenilen, çok güzel.
|
| Nefaset |
Ar. |
Kız |
1. Hoşluk, güzellik. 2. Değerlilik.
|
| Nedret |
Ar. |
Kız/Erkek |
Azlık, seyreklik, az bulunma.
|
| Nedime |
Ar. |
Kız |
1. Sohbet arkadaşı. 2. Güzel öykü anlatan, güzel konuşan. 3. Kadın arkadaş.
|
| Necve |
Ar. |
Kız |
Tümsek ve yüksek yer
|
| Necmiye |
Ar. |
Kız |
Yıldızlarla ilgili, yıldızlara ait.
|
| Neclâ |
Ar. |
Kız |
1. Çocuk, evlat. 2. Kuşak, soy, nesil. 3. Güzel gözlü kadın.
|
| Necile |
Ar. |
Kız |
Soyu temiz, soylu.
|