| Hakikat |
Ar. |
Kız/Erkek |
1. Gerçek, doğru. 2. Gerçek olan şey, gerçeklik.
|
| Hafize |
Ar. |
Kız |
Koruyan, saklayan.
|
| Hafide |
Ar. |
Kız |
Kız torun.
|
| Hafıza |
Ar. |
Kız |
1. Kuran-ı Kerim'ibaşından sonuna kadar ezberlemiş olan kadın. 2. Yaşantıları, öğrenilen konuları bilinçli olarak akılda tutma, saklama gücü, bellek.
|
| Hadra |
Ar. |
Kız |
1. Çok yeşil, en yeşil. 2. Yeşillik.
|
| Hadiye |
Ar. |
Kız |
1. Doğru yolu gösteren, kılavuz, rehber. 2. Önde giden.
|
| Hacer |
Ar. |
Kız |
1. Taş, kaya. 2. İsmail Peygamberin annesinin adı.
|
| Gülsüme |
Ar. |
Kız |
Yuvarlak, dolgun yüzlü.
|
| Gülsüm |
Ar. |
Kız |
Yuvarlak, dolgun yüzlü.
|
| Gurbet |
Ar. |
Kız |
1. Gariplik, yabancılık, yuvasından, yurdundan veya kentinden uzakta olma durumu. 2. Yabancı.
|
| Gazel |
Ar. |
Kız/Erkek |
1. Divan edebiyatında bir nazım biçimi. 2. Türk müziğinde belli bir kurala bağlı olmadan bir kişi tarafından sesle yapılan taksim. 3. Sonbaharda kuruyup dökülen ağaç yaprağı.
|
| Gazale |
Ar. |
Kız |
Dişi geyik.
|
| Gazal |
Ar. |
Kız/Erkek |
Ceylan.
|
| Gaye |
Ar. |
Kız |
Amaç, erek, hedef.
|
| Garibe |
Ar. |
Kız |
Görülmemiş, tuhaf, şaşılacak.
|
| Ganiye |
Ar. |
Kız |
1. Zengin, varlıklı. 2. Çok hoş. 3. Kadın şarkıcı.
|