| Hamra |
Ar. |
Kız |
Çok kırmızı, kızıl.
|
| Hamiyet |
Ar. |
Kız |
1. Ulusseverlik, yurdunu, ulusunu ve ailesini koruma çabası. 2. İnsanlık, fazilet.
|
| Hamiye |
Ar. |
Kız |
1. Himaye eden, koruyan, koruyucu. 2. Kayıran, kayıncı.
|
| Hamise |
Ar. |
Kız |
Beşinci.
|
| Hamide |
Ar. |
Kız |
1. Övülmeye değer. 2. Hamdeden, şükreden
|
| Hamdiye |
Ar. |
Kız |
Allahı övmeyle, Allaha şükretmeyle ilgili.
|
| Halise |
Ar. |
Kız |
1. Karışık olmayan, saf, katışıksız. 2. İçten, samimi.
|
| Hâlinur |
Ar. |
Kız |
Işıklı, aydınlık.
|
| Halime |
Ar. |
Kız |
Yumuşak huylu, sert olmayan.
|
| Halile |
Ar. |
Kız |
Nikâhlı kadın, karı, eş.
|
| Halide |
Ar. |
Kız |
Sürekli, sonsuz, ebedî.
|
| Hâlet |
Ar. |
Kız/Erkek |
Hal, durum.
|
| Halenur |
Ar. |
Kız |
Bazen güneşin ve ayın çevresinde görülen ışıklı daire.
|
| Hale |
Ar. |
Kız |
Bazen güneşin ve ayın çevresinde görülen ışıklı daire, ayla.
|
| Halâvet |
Ar. |
Kız |
Tatlılık, şirinlik.
|
| Hâkime |
Ar. |
Kız |
1. Egemen, hükmeden, hüküm süren. 2. Başta olan, üstün gelen.
|