| Mansure |
Ar. |
Kız |
Allahın yardımıyla üstün gelen, galip gelen.
|
| Malike |
Ar. |
Kız |
Bir şeye sahip, bir şeyi olan.
|
| Maksure |
Ar. |
Kız |
1. Kısaltılmış. 2. Alıkonulmuş. 3. Bir şeye ayrılmış.
|
| Maksume |
Ar. |
Kız |
Taksim edilmiş, bölünmüş.
|
| Maksude |
Ar. |
Kız |
Ulaşılması istenen şey, istek, emel.
|
| Maklûbe |
Ar. |
Kız |
Ters çevrilmiş, devrilmiş.
|
| Makbule |
Ar. |
Kız |
1. Kabul olunmuş, alınmış. 2. Beğenilen, hoş karşılanan.
|
| Maide |
Ar. |
Kız |
1. Yemek, ziyafet. 2. Üzerinde yemek bulunan sofra.3. Kuran-ı Kerim'in bir suresinin adı.
|
| Mahsure |
Ar. |
Kız |
Kuşatılmış, sarılmış, çevrilmiş.
|
| Mahrur |
Ar. |
Kız |
Hararetli, ateşli.
|
| Mahmure |
Ar. |
Kız |
1. Sarhoşluğun verdiği sersemlik. 2. Uyku basmış göz, baygın göz.
|
| Mahmude |
Ar. |
Kız |
Övülmüş, övülmeye değer.
|
| Mahire |
Ar. |
Kız |
Hünerli, becerikli, elinden iş gelen kimse.
|
| Mahbube |
Ar. |
Kız |
Sevilen, sevilmiş, sevgili.
|
| Mağfiret |
Ar. |
Kız |
Allahın, kullarının günahlarını bağışlaması.
|
| Madelet |
Ar. |
Kız |
Adalet, doğruluk.
|