Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Hazel | T. | Kız | bk. Hazal |
Hazal | T. | Kız | Kuruyup dökülen ağaç yaprakları. |
Hatunana | T. | Kız | Deneyimli, yaşlı, saygı gösterilen kadın. |
Hatun | T. | Kız | 1. Kadın. 2. Bayan, hanım. 3. Eş, zevce. 4. Eskiden yüksek kişilikli kadınlara veya hakan eşlerine verilen san. |
Hankız | T. | Kız | Hükümdar kızı. |
Hanımkız | T. | Kız | Ağırbaşlı kız. |
Hanım | T. | Kız | 1. Kadınlığın bütün iyi niteliklerini taşıyan kadın. 2. Kız ve kadınlara verilen bir san. 3. Eş, karı. |
Hanbiken | T. | Kız | bk. Hanbike |
Hanbike | T. | Kız | Hükümdar karısı. |
Hanbeğendi | T. | Kız | "Hanın hoşuna gitti anlamında kullanılan bir ad. |
Hanbegüm | T. | Kız | Hanın karısı, hükümdar eşi |
Güzey | T. | Kız | Gölgede kalan, az güneş alan yer. |
Güzelce | T. | Kız | 1.Güzele yakın, güzel gibi. 2.İyice, adamakıllı. |
Güzelay | T. | Kız | Güzel kimse. |
Güzel | T. | Kız | Hoşa giden, hayranlık uyandıran, beğenilen. |
Güze | T. | Kız | bk. Göze |