| Önsel |
T. |
Erkek |
Hiçbir denemeye dayanmayan, yalnız akıl yoluyla yapılan.
|
| Önsoy |
T. |
Erkek |
Tanınan, önde gelen soydan olan kimse.
|
| Öntaş |
T. |
Erkek |
Güçlü, lider olan kimse.
|
| Önür |
T. |
Erkek |
1. Kendinden önceki, eski. 2. Öne geçen, ileriye giden.
|
| Ören |
T. |
Kız/Erkek |
1. Eski yapı veya kent kalıntısı. 2. Şehir, kent. 3. Köy. 4. Bitek ova. 5. Ormanlık yer
|
| Örenel |
T. |
Erkek |
Eliyle bir şeyler ören kimse.
|
| Örfi |
Ar. |
Erkek |
Törenlerle, âdetlerle ilgili.
|
| Örgen |
T. |
Erkek |
1. Organ. 2. İnce halat, urgan.
|
| Örik |
T. |
Erkek |
bk. Örük
|
| Örnek |
T. |
Kız/Erkek |
1. Benzeri yapılacak olan, benzetilmek istenen şey. 2. Durumu ve niteliği benimsenmeye değer kimse.
|
| Örs |
T. |
Erkek |
Üzerinde maden dövülen, çelik yüzeyli demir kütle.
|
| Örsan |
T. |
Erkek |
Yüce adı olan.
|
| Örsay |
T. |
Erkek |
"Yüce olarak kabul et" anlamında kullanılan bir ad.
|
| Örsel |
T.+Ar. |
Erkek |
Sel gibi çağlayan değerli kimse.
|
| Örskan |
T. |
Erkek |
Sağlam bir soydan gelen kimse.
|
| Örtan |
T. |
Erkek |
Tan vaktinde doğmuş değerli kişi.
|