| Ünlüer |
T. |
Erkek |
Tanınmış, ünlü kimse.
|
| Yâren |
Far. |
Erkek |
Arkadaş, yakın dost.
|
| Abdülhamit |
Ar. |
Erkek |
Herkesçe övülen Tanrı'nın kulu.
|
| Akçakoca |
T. |
Erkek |
Saçı sakalı beyazlaşmış ihtiyar.
|
| Alkoç |
T. |
Erkek |
Kınalı koç.
|
| Arzık |
T. |
Erkek |
Dindar, sofu
|
| Basak |
T. |
Erkek |
Sağlam, dayanıklı.
|
| Börk |
T. |
Erkek |
Eskiden kullanılan, genellikle hayvan postundan yapılan başlık.
|
| Cindoruk |
T. |
Erkek |
En yüksek yer, zirve.
|
| Dağhan |
T. |
Erkek |
Eski Türklerde dağ Tanrısı.
|
| Ener |
T. |
Erkek |
En yiğit, en kahraman kişi.
|
| Ersezen |
T. |
Erkek |
Kavrayışı güçlü erkek.
|
| Feruzat |
Ar.+Far. |
Erkek |
Hayırlı, kutlu.
|
| Görgüç |
T. |
Erkek |
1. Dürbün. 2. Pencere.
|
| İbik |
T. |
Erkek |
1. Köşe, kenar, uç. 2. Tavuk, kuş vb. hayvanların gagası.
|
| Kadim |
Ar. |
Erkek |
Eski.
|