Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Taçlı | T. | Kız | Tacı olan. |
Zeria | Ar. | Kız | Vesile, bahane, sebep, fırsat. |
Akdolun | T. | Kız | Ak ve kaybol" anlamlarında iki fiilin emir biçiminden oluşan bir ad. |
Ayniye | Ar. | Kız | Gözle ilgili olan. |
Beyaz | Ar. | Kız | 1. Kar rengi, ak. 2. Temiz, lekesiz. |
Fezanur | Ar. | Kız | Uzay gibi parlak ve aydınlık olan. |
Gözlem | T. | Kız | 1. Bir nesnenin, olayın veya bir gerçeğin, niteliklerinin bilinmesi amacıyla, dikkatli ve plânlı olarak ele alınıp incelenmesi, müşahede. 2. İnceleme sonucu elde edilen değer, müşahede. 3. Çeşitli araç ve gereçlerin yardımıyla olayların sebeplerini bilmek için uygulanan bilimsel yöntem. 4. Bir yazı veya eseri yazmaya başlamadan önce konusuyla ilgili gerekli bilgi, deney, inceleme ve araştırma yapma işi. 5. Bir gök cismini veya olayını çıplak gözle veya bir araç yardımıyla izleyerek görülen değerleri tespit etme işlemi, rasat. |
Gülzemin | Far. | Kız | Güllerle kaplı yer, gül bahçesi. |
Kamer | Ar. | Kız | Ay. |
Lâmia | Ar. | Kız | Parlayan, parıldayan, parlak. |
Meşale | Ar. | Kız | 1. Ucunda alev çıkararak yanıcı bir madde bulunan aydınlatmaya yarayan değnek. 2. Herhangi bir konuda ışık tutan kimse, önder. |
Müyesser | Ar. | Kız | Kolaylıkla olan, kolay yapılan. |
Papatya | Rum. | Kız | İlkbaharda çiçek açan, taç yaprakları beyaz, ortası sarı kömeçli bir kır çiçeği. |
Taçlıyıldız | T. | Kız | Taç takınmış olan, saygı duyulan ünlü, tanınmış kimse. |
Abide | Ar. | Kız | 1. Anıt. 2. Önemi ve değeri çok olan yapıt.3. İbadet eden, tapan kul. |
Aynur | T.+Ar. | Kız | Ay ışığı. |