| Döndü |
T. |
Kız |
l. Henüz evlenmemiş kız. 2. Gittiği yerden geri gelen.
|
| Lerze |
Far. |
Kız |
Titreme, titreyiş.
|
| Nadime |
Ar. |
Kız |
Pişmanlık duyan, pişman olan.
|
| Nurbanu |
T.+Ar. |
Kız |
Işık saçan, aydınlık yüzlü, nur yüzlü kadın, hanım.
|
| Özaytan |
T. |
Kız |
Sabahın ilk vakitleri gibi aydınlık ve parlak olan.
|
| Peköz |
T. |
Kız |
Özü sağlam kimse.
|
| Şadiye |
Ar.+Far. |
Kız |
1. Memnunluk, sevinç, gönül ferahlığı. 2. Güzel sesle şarkı okuyan, şiir söyleyen kadın.
|
| Tahsine |
Ar. |
Kız |
1. Beğenme, alkışlama. 2. Güzelleştirme.
|
| Tekgül |
T.+Far. |
Kız |
Biricik güzel.
|
| Asye |
Ar. |
Kız |
bk. Asiye.
|
| Ayser |
T. |
Kız |
"Parlaklık ver, aydınlık getir" anlamında kullanılan bir ad.
|
| Define |
Ar. |
Kız |
1. Toprak altına gömülerek saklanmış para veya değerli şeyler. 2. Değerli, önemli, az bulunur nitelikte kimse.
|
| Döne |
T. |
Kız |
1."Bundan sonraki çocuklar erkek olsun" anlamında kullanılan bir ad.2. Karşı ziyarette bulunma.
|
| Firaz |
Far. |
Kız |
1. Yüksek, yukarı. 2. Yokuş, çıkış.
|
| Havva |
Ar. |
Kız |
1. Kutsal kitaplara göre yaratılan ilk kadın. 2. Esmer kadın.
|
| Lerziş |
Far. |
Kız |
Titreme, titreyiş.
|