Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Zaika | Ar. | Kız | Tat alan, tadıcı, tat alan. |
Ayımşa | T. | Kız | "Benim küçük ayım, güzelim" anlamında kullanılan bir ad. |
Böğürtlen | T. | Kız | Bahçe çitlerinde, yol kıyılarında kendiliğinden yetişen dikenli bir çalı ve bunun tadı mayhoş meyvesi. |
Fermude | Far. | Kız | 1. Emir, buyruk, ferman. 2. Emrolunmuş, buyurulmuş. |
Gülsüm | Ar. | Kız | Yuvarlak, dolgun yüzlü. |
Hanım | T. | Kız | 1. Kadınlığın bütün iyi niteliklerini taşıyan kadın. 2. Kız ve kadınlara verilen bir san. 3. Eş, karı. |
İba | T. | Kız | 1. Çiy, nem.2. İncelik, nezaket. |
Kurtuluş | T. | Kız | Tehlikeli veya kötü bir durumdan kurtulma. |
Münime | Ar. | Kız | Nimet veren, yedirip içiren. |
Nihade | Far. | Kız | Konulmuş, bırakılmış. |
Ruhşen | T.+Ar. | Kız | Neşeli, şen, mutlu kimse. |
Sevilay | T. | Kız | Sevilen güzel. |
Şirin | Far. | Kız | Tatlı, sevimli, cana yakın. |
Akçagül | T.+Far. | Kız | Beyazımsı gül gibi olan kadın. |
Ayışığı | T. | Kız | Ayın ışığı, mehtap. |
Cilvekâr | Far. | Kız | Cilveli, cilve yapan. |