| Karanfil |
Ar. |
Kız |
Güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi.
|
| Muazzez |
Ar. |
Kız |
1. Saygı duyulan, saygı ile karşılanan. 2. Değerli, kıymetli.
|
| Rağbet |
Ar. |
Kız |
1. İstek, arzu. 2. İstekle karşılama.
|
| Amber |
Ar. |
Kız |
1. Amber balığından çıkarılan güzel kokulu, kül renginde bir madde. 2. Güzel kokulu bazı maddelerin ortak adı.
|
| Düri |
Ar. |
Kız |
bk. Düriye
|
| Mubahat |
Ar. |
Kız |
Günah veya sevap olmayan işler.
|
| Sakibe |
Ar. |
Kız |
1. Döken, dökücü. 2. Dökülen.
|
| Selime |
Ar. |
Kız |
Sağlam, kusursuz, doğru.
|
| Tennure |
Ar. |
Kız |
Mevlevi dervişlerinin sema ayini sırasında giydikleri giysi.
|
| Adile |
Ar. |
Kız |
1. Doğruluktan ayrılmayan kimse. 2. Adaletli. 3. Hakka uygun, haklı.
|
| Âtik |
Ar. |
Kız |
Berrak, saf, değerli.
|
| Düriye |
Ar. |
Kız |
İnci gibi parlayan, parlak.
|
| Mucide |
Ar. |
Kız |
Yeni bir buluş ortaya koyan, icat eden.
|
| Rahile |
Ar. |
Kız |
Yolcu, sefere çıkan.
|
| Amile |
Ar. |
Kız |
Bir işi yapmakla yükümlü olan.
|
| Âtike |
Ar. |
Kız |
1. Eski. 2. Özgür. 3. Soylu. 4. Güzel, genç kız.
|