Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Dehri | Ar. | Erkek | 1. Dünyanın sonsuzluğuna, ruhun bedenle birlikte öldüğüne inanan kimse. 2. Çok bilgili kimse. |
Delâl | Ar. | Erkek | İnsana hoş, sevimli görünen hâl, naz, işve. |
Devlet | Ar. | Kız/Erkek | 1. Büyük mutluluk. 2. Kut, talih. 3. Büyük aşama, orun, mevki. 4. Toprak bütünlüğü ve siyasal örgütü olan bir ulusun oluşturduğu hukuksal varlık. |
Devlettin | Ar. | Erkek | Dinin mutluluğu, uğuru, büyüklüğü. |
Devran | Ar. | Kız/Erkek | 1. Dünya, felek. 2. Zaman. 3. Talih, yazgı. |
Dicle | Ar. | Kız | 1. Ulu ırmak. 2. Anadolu'dan doğarak Irak'tan geçen, Fırat ile birleşerek Şattülarap adıyla Basra körfezine dökülen nehir. |
Dirayet | Ar. | Kız | Zekâ, bilgi; kavrayış. |
Duhan | Ar. | Kız | 1. Kur'an-ı Kerim'de bir sure adı. 2. Duman. |
Düri | Ar. | Kız | bk. Düriye |
Düriye | Ar. | Kız | İnci gibi parlayan, parlak. |
Dürri | Ar. | Erkek | Parlak, parlayan, inci gibi parlayan. |
Ebed | Ar. | Erkek | bk. Ebet |
Ebet | Ar. | Erkek | Sonu olmayan zaman, sonsuzluk. |
Ebrak | Ar. | Erkek | Çok parlak olan. |
Ebubekir | Ar. | Erkek | Bekir'in babası. |
Ecir | Ar. | Erkek | 1. Bir iş veya emek karşılığı verilen şey. 2. Sevap. 3. Aziz, sevgili. |