| Örtaş |
T. |
Erkek |
Kuvvetli, güçlü olan değerli kişi.
|
| Örtay |
T. |
Erkek |
Değerli, saygın kişi.
|
| Örük |
T. |
Erkek |
1. Yüksek, yüce. 2. Uzun zaman, sonsuzluk.3. Huy, tabiat.
|
| Örün |
T. |
Kız/Erkek |
1. Açık renkli, beyazımsı. 2. Gökyüzünün açık, aydınlık durumu. 3. Çadırın tepesinde, aydınlanma için bırakılan açıklık. 4. Pencere.
|
| Öründü |
T. |
Erkek |
Seçkin, seçilmiş, beğenilen.
|
| Örüner |
T. |
Erkek |
Açık tenli kimse.
|
| Öryürek |
T. |
Erkek |
Güçlü, korkusuz.
|
| Öşme |
T. |
Kız |
Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak.
|
| Ötleğen |
T. |
Kız |
Sığırcığa benzeyen ötücü bir kuş.
|
| Ötnü |
T. |
Erkek |
Yalvarma, dileme, isteme, rica.
|
| Ötüken |
T. |
Erkek |
1. Oğuz Destanı'nda Tiyenşan dağlarıyla Orhun havzası arasında bulunduğu belirtilen, ormanlık, kutsal bölge. 2. Moğ. Yer ilahesi.
|
| Ötün |
T. |
Erkek |
Yalvarma, dileme, isteme.
|
| Öveç |
T. |
Erkek |
İki üç yaşındaki erkek koyun.
|
| Övet |
T. |
Erkek |
Şükretme.
|
| Övgü |
T. |
Kız/Erkek |
Birini veya bir şeyi övmek için söylenen söz veya yazılan yazı.
|
| Övgül |
T. |
Kız |
Övülmeye değer, nitelikli kimse.
|