| Sehavet |
Ar. |
Kız |
bk. Sahavet
|
| Seha |
Ar. |
Kız/Erkek |
Cömertlik, el açıklığı.
|
| Seferî |
Ar. |
Erkek |
1. Yolcu olan. 2. Savaş durumu.
|
| Sefer |
Ar. |
Kız/Erkek |
1. Yolculuk. 2. Savaş.
|
| Sefa |
Ar. |
Kız/Erkek |
1. Gönül rahatlığı, rahatlık, kaygısız ve sakin olma. 2. Eğlence, zevk, neşe.
|
| Sedit |
Ar. |
Erkek |
Doğru, hak.
|
| Sedef |
Ar. |
Kız |
Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz, gök kuşağı renkli değerli madde.
|
| Sedat |
Ar. |
Erkek |
1. Doğruluk, hatasızlık. 2. Doğru ve haklı şey.
|
| Sedanur |
Ar. |
Kız |
Ses ve ışık, parıltı
|
| Seda |
Ar. |
Kız/Erkek |
1. Ses. 2. Yankı.
|
| Secahat |
Ar. |
Erkek |
Yumuşak huyluluk.
|
| Seblâ |
Ar. |
Kız |
Uzun kirpikli göz.
|
| Sebile |
Ar. |
Kız |
Allah yolunda olan, hayırlı kadın.
|
| Sebil |
Ar. |
Kız/Erkek |
1. Yol, büyük cadde. 2. Su dağıtılan yer. 3. Hayır için parasız dağıtılan su.
|
| Sebih |
Ar. |
Erkek |
Yüzme, yüzüş.
|
| Sebati |
Ar. |
Erkek |
1. Sebatlık, sözünde, kararında durma. 2. Sebatlı, sözünde duran.
|