| Selim |
Ar. |
Erkek |
Sağlam, kusursuz, doğru.
|
| Selâtin |
Ar. |
Erkek |
Sultanlar.
|
| Selâmullah |
Ar. |
Erkek |
Tanrının selamı.
|
| Selâmi |
Ar. |
Erkek |
İyilik, barış ve rahatlıkla ilgili.
|
| Selâmettin |
Ar. |
Erkek |
Dinin kurtuluşu.
|
| Selâmet |
Ar. |
Kız/Erkek |
1. Esenlik. 2. Her türlü korku, tasa ve tehlikeden uzak, güvenlik içinde olma. 3. Kurtulma, kurtuluş.
|
| Selâm |
Ar. |
Erkek |
1. Barış, rahatlık. 2. Sonu iyi ve hayırlı çıkma.
|
| Selâhi |
Ar. |
Erkek |
1. Barış, rahatlık. 2. Sonu iyi ve hayırlı çıkma. 3. Esenleme.
|
| Selâhattin |
Ar. |
Erkek |
Dinine bağlı kimse.
|
| Selâh |
Ar. |
Erkek |
bk. Salâh
|
| Sel |
Ar. |
Kız |
1. Sürekli yağmurlardan ve eriyen karlardan oluşan taşkın su. 2. Etki ve iz bırakan güçlü durum, davranış.
|
| Sekine |
Ar. |
Kız |
1. Sakin olma, dinlenme. 2. Gönül rahatlığı, huzur, erinç. 3. Din görevlerini yerine getirmekten doğan sevinç ve huzur.
|
| Sehran |
Ar. |
Erkek |
Geceleri uyanık duran.
|
| Sehhare |
Ar. |
Kız |
Çok güzel, büyüleyici kadın.
|
| Sehhar |
Ar. |
Erkek |
Büyü gibi bir kuvvetle çeken, büyüleyici.
|
| Seher |
Ar. |
Kız |
Sabahın gün doğmadan önceki zamanı, tan ağartısı.
|