Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Mülâzım | Ar. | Erkek | 1. Ayrılmayan, tutunup kalan. 2. Bir işe girmek için bir süre parasız gidip gelen. |
Mülhim | Ar. | Erkek | İlham veren, içe doğduran, esinlendiren. |
Mülket | Ar. | Erkek | Ülke. |
Mümin | Ar. | Erkek | 1. Tanımış, iman etmiş. 2. İslam dinine inanmış, Müslüman. |
Mümtaz | Ar. | Erkek | 1. Ayrı tutulmuş, üstün tutulmuş. 2. Seçkin. |
Münasip | Ar. | Erkek | Uygun, yerinde, yaraşır, yakışır. |
Münci | Ar. | Erkek | Kurtarıcı, kurtaran, önder. |
Münif | Ar. | Erkek | Yüksek, ulu, büyük. |
Münim | Ar. | Erkek | 1. Nimet veren, yedirip içiren Allah. 2. Velinimet. |
Münip | Ar. | Erkek | 1. Tanrı´ya yönelen. 2. Güzel yağan, yararlı yağmur. 3. Bahar. |
Münir | Ar. | Erkek | Nurlandıran, ışık veren, parlak. |
Mürit | Ar. | Erkek | 1. Buyuran, emreden. 2. Bir tarikat şeyhine bağlı kimse. |
Mürsel | Ar. | Erkek | 1. Gönderilmiş, yollanmış. 2. Peygamber. |
Mürşit | Ar. | Erkek | 1. Doğru yolu gösteren, kılavuz. 2. Müritlerine tasavvufu öğreten, sırları ve gerçekleri gösteren tarikat şeyhi. |
Müslim | Ar. | Erkek | İslam dininde olan, Müslüman. |
Müslüm | Ar. | Erkek | bk. Müslim |