| Hülya |
Ar. |
Kız |
1. Tatlı düş. 2. Kuruntu, vehim, hayal.
|
| Mecide |
Ar. |
Kız |
1. Büyük, ulu. 2. Şan ve şeref sahibi.
|
| Necve |
Ar. |
Kız |
Tümsek ve yüksek yer
|
| Samime |
Ar. |
Kız |
Öz, asıl, iç, gönül.
|
| Sengün |
T. |
Kız |
"Sen gündüz gibi aydınlık, güneş kadar parlaksın" anlamında kullanılan bir ad.
|
| Şekernaz |
Far. |
Kız |
Çok nazlanan güzel.
|
| Yonca |
T. |
Kız |
Başak durumundaki çiçekleri kırmızı veya mor renkli, çayır bitkisi.
|
| Sümeyra |
Ar. |
Kız |
bk. Sümeyre
|
| Aybanu |
T. |
Kız |
Ay gibi güzel ve parlak hanımefendi.
|
| Bağdagül |
T.+Far. |
Kız |
Bağda olan gül.
|
| Göğünç |
T. |
Kız |
Özlem, hasret.
|
| Hüma |
Far. |
Kız |
1. Başına konduğu kimseye mutluluk getirdiğine inanılan devlet kuşu, talih kuşu. 2. Mutluluk, saadet.
|
| İnci |
T. |
Kız |
İstiridye gibi kimi kavkılı deniz hayvanlarının içinde oluşan değerli, küçük, sert, sedef renginde süs tanesi.
|
| Kâtibe |
Ar. |
Kız |
Kadın sekreter, kadın kâtip.
|
| Şekerpare |
Far. |
Kız |
1. Çok tatlı bir kayısı türü. 2. Bir tür nakış. 3. Bir tür tatlı.
|
| Süveyde |
Ar. |
Kız |
bk. Süveyda
|