Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Mansure | Ar. | Kız | Allahın yardımıyla üstün gelen, galip gelen. |
Selvican | Far. | Kız | Selvi gibi uzun boylu olan güzel. |
Şebnem | Far. | Kız | Havada buğu durumundayken akşamın ve gecenin serinliğiyle yerde veya bitkilerde toplanan küçük su damlaları, çiy. |
İlkışık | T. | Kız | İlk doğan kız çocuklara verilen adlardan biri. |
Anakız | T. | Kız | Anne ve kız. |
Güldeste | T.+Far. | Kız | Gül demeti. |
Muhibbe | Ar. | Kız | Dost, sevgili. |
Nazire | Ar. | Kız | Benzer, örnek, eş. |
Nurveren | T.+Ar. | Kız | Işık, parlaklık, aydınlık veren. |
Rahşende | Far. | Kız | Parıldayan, parıldayıcı. |
Şebnur | Ar.+Far. | Kız | Gecenin nuru, gecenin ışığı, aydınlığı. |
Turna | T. | Kız | Turnagillerden, Avrupa ve Kuzey Afrika'da toplu olarak yaşayan, göçebe, iri bir kuş |
Aksuna | T. | Kız | Ak renkli yaban ördeği. |
Anar | T. | Kız | "Anımsar, hatırlar" anlamında kullanılan bir ad. |
Bedihe | Ar. | Kız | 1. Başlangıç. 2. Güzel söz. |
Bingül | T.+Far. | Kız | Bin tane gül. |