Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Feragat | Ar. | Erkek | Hakkından vazgeçme, el çekme. |
Haldun | Ar. | Erkek | Sonsuz olan, ebedî olan. |
Müderris | Ar. | Erkek | Medresede ders veren. |
Ülfet | Ar. | Kız/Erkek | 1. Alışma, kaynaşma. 2. Görüşme, konuşma. 3. Dostluk, arkadaşlık. |
Cenap | Ar. | Erkek | Şeref, onur ve büyüklük. |
Müdrik | Ar. | Erkek | 1. İdrak eden, anlayan, aklı eren. 2. Eren, erişen. 3. Yetişmiş, olgun. |
Reşididdin | Ar. | Erkek | Dinin olgunu, dürüst olanı, dini bütün. |
Elfaz | Ar. | Erkek | Sözcükler, sözler. |
Halef | Ar. | Erkek | 1. Birinden sonra gelip onun yerine geçen kimse, sonradan gelen. 2. Soy. |
Kâzım | Ar. | Erkek | Öfkesini, hırsını yenebilen kimse. |
Reşik | Ar. | Erkek | Uzun boylu ve yakışıklı erkek. |
Reşit | Ar. | Erkek | 1. Doğru yolu tutan. 2. İyi hareket eden, akıllı. 3. Ergin. |
Sulhi | Ar. | Erkek | Barışa özgü, barışla ilgili, barış. |
Elhan | Ar. | Erkek | Nağmeler, ezgiler. |
Hâlet | Ar. | Kız/Erkek | Hal, durum. |
Kebir | Ar. | Erkek | 1. Büyük, ulu. 2. Çocukluktan çıkmış genç. 3. Yaşça büyük, yaşlı. |