| Sükût |
Ar. |
Kız |
Sessizlik, sakinlik.
|
| Sükûti |
Ar. |
Erkek |
Susmayı seven, az konuşan kimse.
|
| Sümeyre |
Ar. |
Kız |
1. Meyve çağlası. 2. Kıvrılmış yaprak.
|
| Sünbüle |
Ar. |
Kız |
1. Başak. 2. Başak burcu. 3. Türk müziğinde bir makam.
|
| Sündüs |
Ar. |
Kız |
Parlak renkli, çiçekli altın veya gümüş telle işlemeli, nakışlı dokunmuş ipek kumaş.
|
| Süphan |
Ar. |
Erkek |
Doğu Anadolu´da Van Gölü´nün kuzey kıyısındaki sönmüş volkanik dağ.
|
| Süreyya |
Ar. |
Kız/Erkek |
Ülker yıldızı.
|
| Süruri |
Ar. |
Erkek |
Sevinen, neşelenen.
|
| Süveyda |
Ar. |
Kız |
Kalbin ortasında var olduğuna inanılan siyah benek.
|
| Şaban |
Ar. |
Erkek |
Arabi ayların sekizincisi, ramazandan önce gelen ay.
|
| Şafak |
Ar. |
Kız/Erkek |
Güneş doğmadan az önce beliren aydınlık.
|
| Şafaknur |
Ar. |
Kız |
Şafak aydınlığı.
|
| Şafi |
Ar. |
Erkek |
1. Suçlunun bağışlanması için aracı olan kimse. 2. İyileştiren, şifa veren.
|
| Şafiye |
Ar. |
Kız |
İyileştiren, iyi eden, şifa veren.
|
| Şahabettin |
Ar. |
Erkek |
Dinin yıldızı.
|
| Şahadet |
Ar. |
Erkek |
bk. Şehadet
|