| Ferahnisa |
Ar. |
Kız |
Sevinçli, rahat kadın.
|
| Halide |
Ar. |
Kız |
Sürekli, sonsuz, ebedî.
|
| Kebire |
Ar. |
Kız |
1. Büyük, ulu. 2. Çocukluktan çıkmış genç. 3. Yaşça büyük, yaşlı. 4. Büyük günah.
|
| Müeyyet |
Ar. |
Kız/Erkek |
1. Güçlendirilmiş, sağlam. 2. Yardım gören.
|
| Sultan |
Ar. |
Kız/Erkek |
1. Padişah, hükümdar. 2. Hükümdar ailesinden olan kadınlara verilen ad. 3. Sevilen, beğenilen, baş tacı edilen.
|
| Ferahnur |
Ar. |
Kız |
Aydınlık veren, nur veren.
|
| Melûl |
Ar. |
Kız/Erkek |
1. Usanmış, bıkmış. 2. Hüzünlü, mahzun.
|
| Müferrih |
Ar. |
Kız/Erkek |
Ferahlık veren, iç açan.
|
| Revza |
Ar. |
Kız |
bk. Ravza
|
| Müfide |
Ar. |
Kız |
1. Anlatan, ifade eden, anlamlı. 2. Yararlı, faydalı.
|
| Reyhan |
Ar. |
Kız |
Güzel kokulu bir süs bitkisi, fesleğen.
|
| Servet |
Ar. |
Kız/Erkek |
Zenginlik, varlık.
|
| Sumru |
Ar. |
Kız |
Bir şeyin yüksek yeri, tepesi, üst tarafı.
|
| Şerbet |
Ar. |
Kız |
Tatlı içecek.
|
| Cennet |
Ar. |
Kız |
1. Dinî inanışına göre, iyilik yapanların, günahsızların, öldükten sonra sonsuz mutluluğa kavuşacakları yer, uçmak. 2. Çok güzel, ferah yer, bahçe.
|
| Elif |
Ar. |
Kız |
1. Arap alfabesinin ilk harfi. 2. İnce uzun boylu kız. 3. Alışmış, alışkın.
|