| Ferzan |
Far. |
Erkek |
Bilim ve hikmet.
|
| Fersan |
Far. |
Erkek |
Derisinden kürk yapılan bir kır sansarı.
|
| Ferruh |
Far. |
Erkek |
1. Uğurlu, kutlu. 2. Aydınlık yüzlü.
|
| Fermude |
Far. |
Kız |
1. Emir, buyruk, ferman. 2. Emrolunmuş, buyurulmuş.
|
| Fermani |
Far. |
Erkek |
Buyrukla, fermanla ilgili olan.
|
| Ferman |
Far. |
Erkek |
1. Buyruk, emir. 2. Tanrı buyruğu.
|
| Ferişte |
Far. |
Kız |
1. Melek. 2. Günahsız, masum. 3. İyi ve yumuşak huylu.
|
| Feriser |
Far. |
Kız |
1. Çok ışıklı, aydınlık. 2. Çok güçlü.
|
| Feridun |
Far. |
Erkek |
1. Eşi olmayan, tek. 2. İran'da Pişdâdiyan sülâlesinin hükümdarı (M.Ö. 750).
|
| Ferican |
Far. |
Kız |
Can aydınlığı, ruhun ışığı.
|
| Feribe |
Far. |
Kız |
Aldanmış.
|
| Ferhunde |
Far. |
Kız |
1. Kutsal, kutlu, uğurlu. 2. Mutlu, mesut.
|
| Ferhun |
Far. |
Erkek |
1. Güçlü, şanlı soydan gelen kimse.2. Sevinçli.
|
| Ferdar |
Far. |
Erkek |
Güce, saygınlığa sahip kimse.
|
| Ferda |
Far. |
Kız/Erkek |
1. Yarın. 2. Gelecek. 3. Öbür dünya, ahiret.
|
| Fercan |
Far. |
Erkek |
Güçlü, parlak, canlı kişiliği olan kimse.
|