| Muhammed |
Ar. |
Erkek |
bk. Muhammet
|
| Muhaddere |
Ar. |
Kız |
Kapalı, örtülü, namuslu kadın.
|
| Muhacir |
Ar. |
Erkek |
Göç eden, göçmen.
|
| Muhabbet |
Ar. |
Kız |
1. Sevgi. 2. Dostça konuşma.
|
| Muğdat |
Ar. |
Erkek |
Çorak su.
|
| Mucize |
Ar. |
Kız |
1. Hayran bırakan, doğaüstü sayılan olay. 2. İnsan aklının alamayacağı olay.
|
| Mucit |
Ar. |
Erkek |
Yeni bir buluş ortaya koyan, icat eden kimse.
|
| Mucip |
Ar. |
Erkek |
1. Gerektiren, lâzım kılan. 2. Neden, sebep.
|
| Mucide |
Ar. |
Kız |
Yeni bir buluş ortaya koyan, icat eden.
|
| Mubahat |
Ar. |
Kız |
Günah veya sevap olmayan işler.
|
| Muazzez |
Ar. |
Kız |
1. Saygı duyulan, saygı ile karşılanan. 2. Değerli, kıymetli.
|
| Muazzam |
Ar. |
Erkek |
1. Kocaman, çok büyük. 2. Ulu. 3. Güçlü, önemli.
|
| Muattar |
Ar. |
Kız |
1. Itırlı, güzel kokulu. 2. Bir tür lale.
|
| Muarra |
Ar. |
Kız |
1. Çıplak, soyulmuş. 2. Arı, temizlenmiş.
|
| Muammer |
Ar. |
Kız/Erkek |
Ömür süren, yaşayan, yaşamış.
|
| Muallim |
Ar. |
Erkek |
Öğreten, öğretmen, hoca.
|