Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Gelinkız | T. | Kız | Gelinlik çağındaki kız. |
Gelincik | T. | Kız | Yazın kırlarda yetişen kırmızı ve büyük çiçekli bitki. |
Gelin | T. | Kız | 1. Evlenmek üzere hazırlanıp, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın. 2. Genç kız. |
Gelener | T. | Erkek | Gelen kimse. |
Gelenay | T. | Kız | Ortaya çıkan ay gibi güzel. |
Gediz | T. | Kız/Erkek | 1. İçinde su birikmiş çukur. 2. Ege bölgesinde bir akarsu. |
Gediktaş | T. | Erkek | Ayrıcalıklı, güçlü kimse. |
Gedikbay | T. | Erkek | AYrıcalıklı kimse. |
Gedikbaş | T. | Erkek | Ayrıcalıklı kimse. |
Gedik | T. | Erkek | 1. Büyük çentik, yıkık yer. 2. Dağ geçidi. 3. Güçlük, güç durum. 4. Yüksek yer, tepe. 5. Ayrıcalık, verilmiş hak. 6. Görev, vazife. |
Feriz | T. | Erkek | Ekini alınmış tarla. |
Ezgütekin | T. | Erkek | İyi hükümdar. |
Ezgüer | T. | Erkek | bk. Edgüer |
Ezgü | T. | Erkek | bk. Edgü |
Ezgin | T. | Kız | "Senin ezgin, nağmen" anlamında kullanılan bir ad. |
Ezgi | T. | Kız | Belli bir kurala göre oluşturulan ve kulakta haz uyandıran ses dizisi, nağme. |