Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Gurbet | Ar. | Kız | 1. Gariplik, yabancılık, yuvasından, yurdundan veya kentinden uzakta olma durumu. 2. Yabancı. |
Gözlem | T. | Kız | 1. Bir nesnenin, olayın veya bir gerçeğin, niteliklerinin bilinmesi amacıyla, dikkatli ve plânlı olarak ele alınıp incelenmesi, müşahede. 2. İnceleme sonucu elde edilen değer, müşahede. 3. Çeşitli araç ve gereçlerin yardımıyla olayların sebeplerini bilmek için uygulanan bilimsel yöntem. 4. Bir yazı veya eseri yazmaya başlamadan önce konusuyla ilgili gerekli bilgi, deney, inceleme ve araştırma yapma işi. 5. Bir gök cismini veya olayını çıplak gözle veya bir araç yardımıyla izleyerek görülen değerleri tespit etme işlemi, rasat. |
Gözenç | T. | Kız | bk. Gözen |
Gözem | T. | Kız/Erkek | 1. İlgi çeken, sevimli, hoşa giden kimse. 2. Sulak yer. 3. Pınar. |
Göze | T. | Kız | 1. Kaynak. 2. Suların kıyılarında olan küçük çayır. 3. Hücre. 4. Örme, örgü. 5. Sonbaharda çıkıp yazın kaybolan su. |
Gözde | T. | Kız | Çok sevilen, beğenilen, nitelikli, üstün tutulan. |
Gözalan | T. | Kız | Gösterişli, ilgi çekici. |
Gözal | T. | Kız | "Niteliklerinle ve güzelliğinle ilgi topla" anlamında kullanılan bir ad. |
Gövem | T. | Kız | 1. Bitki yeşilliği 2. Sonbaharda yetişen bir tür siyah zeytin. |
Görsev | T. | Kız | "Görüp sev" anlamında kullanılan bir ad. |
Görklü | T. | Kız/Erkek | Güzel, gösterişli. |
Görkemli | T. | Kız/Erkek | Gösterişli, göz alıcı kimse. |
Görkem | T. | Kız/Erkek | 1. Gösteriş, heybet. 2. İyi gelişmiş, gürbüz. |
Görez | T. | Kız | 1. Süslü,zarif, şık. 2. Gösterişe düşkün kimse. 3. Kurumlu. 4. Kuruntulu. 5. Rüzgâr. |
Gönülden | T. | Kız | Yürekten, içten, candan. |
Gönülay | T. | Kız | Gönlü ay gibi parlak, temiz olan. |